DİĞER
"Karamustafa’nın yerleştirmesi kriz ve olası şiddeti mekân, nesneler ve sesler üzerinden gösterirken, Nesli Türk odağına bedeni alıyor: bir patlama sonrası hali andıran, ‘kan revan’ içinde kalmış, tuvalden taşacakmış gibi duran ‘taşan’ ve ‘aşırı’ bedenler."
“Taşrayı anlamak ve anlatmak için hep aynı formülü uygulamak ne kadar özgün ve yaratıcı? Bu yıl Altın Portakal’da yarışan ve Boğaziçi Film Festivali’nde gösterilen iki film, Kar ve Ayı ile Karanlık Gece üzerinden bu soruya cevap arayalım…”
“Kitap niçin satılmıyor?” Bu soru yazarı, yayıncıyı, kitapçıyı ve de okuru çok uzun yıllardır meşgul ediyor. Geçmişte bu konuyla ilgili yayınlanmış çok sayıda yazı da bulmak mümkün. İşte, onlardan biri, Sabih Alaçam’ın 1939’da kaleme aldığı “Kitap niçin satılmıyor?” başlıklı yazısı…
"Feminist eleştiriden sembolizme, Marksist eleştiriden psikanalitik eleştiriye, metinlerarasılığa kadar çok çeşitli okullardan, yordamlardan geçerek, bilgiyi süzerek kendi bakışını, kendi metnini oluşturur Ergun. Buradaki feminist eleştiri ise radikaldir, dünyayı kökten değiştirme arzusuna yöneliktir."
"Burada Kafkas Tebeşir Dairesi’ndeki sorunu yeniden hatırlayabiliriz: Çocuğun anası onu doğuran mıdır, emek verip büyüten mi? Memet Fuat, Nâzım’ın biyolojik oğlu değildi ama emek verip büyüttüğü oğluydu."
"Turkish Kaleidoscope is an oral history of the past. It is also, in some important sense, a pre-history of the present moment."
Daha önceden Korkmayınız Mister Sherlock Holmes ile polisiye romanın Türkiye'deki hikâyesini aydınlatan Erol Üyepazarcı, bu kez Unutulanlar, Hiç Bilinmeyenler ve Bilinmek İstemeyenler adlı eseriyle popüler romanın Türkçedeki yüz yıllık yolculuğuna ışık tutuyor. Kendisiyle kitabın hazırlık sürecinden edebiyatın gardiyanlarına, edebiyat tarihimizin sosyal arkaplanından unutulan/bilinmeyen kahramanlarına kadar pek çok konuda söyleştik...
Otuz yıl sonrasının Türkiye’si nasıl bir yer olacak? Cevaplaması çok güç bu soruyu, Şahin Alpay ta 1991’de, Türkiye’nin önde gelen 32 simasına yöneltmiş… Bugünden bakınca cevaplar, beklentiler ve gerçekler arasındaki tezat dikkat çekici.
Kitaplarla ve yazarlarla ilgili yazı yazmak isteyenleri “K24 Yayın Masası”na davet ediyoruz. On hafta, toplam otuz saat sürecek atölyemiz sertifikalıdır...
Peki, ifade özgürlüğü neden savunulmalı ve neden önündeki engellerin hepsinin kaldırılması için mücadele edilmelidir...
Zaman varsa, kadın içindeki kendine ait odalarının kapılarını tek tek açacak, dilerse de kapatacak. Kendini kuracak; düşlerini, dilini, cümlelerini ve isterse de yıkacak...
Gamze Arslan, B. Nihan Eren, Sine Ergün, Deniz Gezgin, Karin Karakaşlı, Melisa Kesmez, Ece Erdoğuş Levi ve Birgül Oğuz yanıtlıyor...
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.